Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Esenyurt Belediye başkanı Ahmet Özer’in “gizli tanık” ifadeleriyle tutuklanmasına ve CHP’li belediyelere yöneltilen konser harcama suçlamaları için “Yargıyı sopa gibi kullanıyorlar” dedi.
CHP’nin sindirilmeye çalışıldığını söyleyen Seçer, “Amaç belediyelerin elini kolunu bağlamak, onları zayıflatmak, halk indinde onların prestijini sarsmaktır” diye konuştu.
Seçer, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş arasında gerginlik olduğu gündemi hakkında da "Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmasından uzaklaşıp birlik görüntüsü vermeliyiz" mesajı verdi. Seçer, partililere “Seçmen kavga eden bir siyasi partiye mesafeli olur. Bizim parti içinde ki sorunları uygun üsluplarla kendi içimizde konuşup tartışmamız, yanlış olanı düzeltmemiz lazım" diye seslendi.
"Amaç, belediyelerin elini kolunu bağlamak"
Sözcü yazarı Saygı Öztürk’e konuşan Vahap Seçer, CHP’li belediyelere yönelik son gelişmelerle ilgili şunları kaydetti:
“Hükümetin boş bıraktığı birçok alanda belediyelerden beklenti oluyor. Sağlık, sosyal yardımlar, diğer kurumların yapması gereken konularda hükümet eksik kalıyorsa ilk yapmaya giden belediyelerimiz oluyor. Halkla yoğun ilişki kuran belediyeler, belediye başkanları şu anda iktidarı rahatsız ediyor.
Bugün konser harcamaları tartışmasından ortaya çıkan ya da SGK ve vergi borçlarının tahsili için CHP’li belediyelere yapılan inceleme ve hacizlerin amacı; belediyelerin elini kolunu bağlamak, onları zayıflatmak, halk indinde onların prestijini sarsmaktır. Keşke denetimler yasalara uygun yapılsa. Biz denetlenmekten hiçbir zaman rahatsızlık duymayız. Aksine denetlenelim, işimizi daha iyi yapalım, eksiğimiz varsa görelim, onları düzeltelim. Ama durum böyle değil.
"CHP olarak önümüzdeki genel seçimlerde iktidarın kapısındaki kilidi açacak olan anahtar belediyelerin elinde"
Boş gerekçelerle, gizli tanık ifadeleriyle belediye başkanımız tutuklandı, diğer partilerin bazı belediyelerine kayyum atandı. Şimdi de uyduruk gerekçelerle (konser ve etkinlik harcamaları) belediyelerimize soruşturma açılıyor. Amaç, yasal olmayan bazı çalışmalarla belediyelerimizi sindirmek, korkutmak. Biz bunlardan korkmayacağız. Uyduruk bazı suçlarla toplum karşısında bizlerin itibarsızlaşma çabalarına karşı da mücadele edeceğiz. CHP olarak önümüzdeki genel seçimlerde iktidarın kapısındaki kilidi açacak olan anahtar belediyelerin elindedir.
Geçen dönemdi Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne “terör operasyonu” düzenlendi. Biz bütün bu badirelere atlattık. Bunların toplumsal bir karşılığı bulunmuyor. Aslında kendi ayaklarına sopa vuruyorlar. Eğer bunların toplumsal karşılığı olsaydı Mersin’de 2024 seçimlerinde her 10 kişinin 6’sının oyunu almazdık. İktidar da bunu görüyor olmalı.
"Devletin kurumları hizmet götüremez duruma gelmiş"
Devletin kurumları hizmet götüremez duruma gelmiş. Ekonomik sıkıntılar, bir taraftan kadrolardaki liyakatsizlik, onların yarattığı beceriksizlik, iş bilmezlik devleti çökertme noktasına getirdi. Yargıyı “sopa gibi kullanma” taktiğiyle şimdi bizleri sindirmeye çalışıyorlar ama bu mümkün değil. Bizde sinecek bir anlayış, mazi yok. Biz mücadeleden gelen insanlarız, mücadelemizi de sürdüreceğiz.
"Yasalar çerçevesinde konser de kutlama da yapacağız; başta milli bayramlarımızı en coşkulu şekilde kutlayacağız"
Diğer belediyeler gibi bizler de bütçemize göre konser yapıyoruz. Belediyeler sayesinde 29 Ekim’in ya da 23 Nisan’ın, 19 Mayıs’ın coşkusunu yaşadık. O coşkunun bastırılması, belediyelere korku vermek için bütün bunlar yapılıyor. Belediyeler sayesinde ulusal bayramlarımız yas olmaktan çıkarıldı. Ama biz yasalar çerçevesinde konser de kutlama da yapacağız; başta milli bayramlarımızı en coşkulu şekilde kutlayacağız.”
"Parti içinde ki sorunları uygun üsluplarla kendi içimizde konuşup, yanlış olanı düzeltmemiz lazım"
Vahap Seçer, partisinin içindeki gerginlik hakkında da şunları kaydetti:
“Seçmen kavga eden bir siyasi partiye mesafeli olur. Bizim parti içinde ki sorunları uygun üsluplarla kendi içimizde konuşup tartışmamız, yanlış olanı düzeltmemiz lazım. Parti içerisinde farklı seslerin çıkması kötü bir durum değildir. Ama bu kavgaya, krize dönüşmemeli. Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmasından uzaklaşıp birlik görüntüsü vermeliyiz. Çok başlılık görüntüsünden uzaklaşmalıyız. Parti olarak bugün insanların rahatsız olduğu başta ekonomi, hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı konularına odaklanmalıyız. Sorunların çözümünü de şimdilik belediyeler üzerinden sağlamalıyız. Bunda da başarılı olmalıyız.”